Ben (çoğunlukla) kulağa "bu yemeği herkes kesinlikle beğenecek!" gibi gelen ifadelerden kaçınmaya çalışırım. Tartışmıyorum, her zaman işe yaramaz, çünkü yemek zevktir, lezzetli yemek ve ondan zevk almak neşedir (hatta küçük), ama sevinçle, bildiğiniz gibi, başkalarını memnun etmek istiyorsunuz (zorla yapmak zorunda kalsanız bile Emir).
Ama ben neredeyim ve makarna üreten İtalyanlar nerede (bizim tarzımızda makarna).
Barilla Grubu ya bir toplantı ya da bir performans (artık alışıldığı gibi dijital) düzenledi. Floransa Üniversitesi ve İtalyan Duyusal Bilimler Derneği Başkanı Herminio Monteleone, makarnanın ne olduğunu söyledi. herkes beğenir!
La cucina italiana dergisi bu konuda hemen yazdı. Peki, başka türlü nasıl olabilir? "Rus mutfağı iğrenç, yabancılar ondan bayılıyor" ve onlarla birlikte - İtalyan mutfağının agresif kampanyalarını dünyanın en uzak köşelerine ve gururla veriyorsunuz.
Mesela insanlar et yemeyebilir, insanlar balık yemeyebilir, insanlar tatlıları sevmeyebilir - ama asla makarnadan vazgeçmezler. Makarna, bebeklikten yatkın olduğumuz tatlı bir tada sahiptir ve soslar ona gölgeler ve dolayısıyla tüm makarnalar, ramen!
Aynı profesöre göre domates soslu spagetti, carbonara veya pesto soslu linguini gibi klasik tarifler hemen hemen herkesi fethediyor.
Ve böylece o makaleyi okudum ve düşündüm: "Neredeyse her şey" kategorisine ait değilim ya da belki, benimle başka ne sorunları var?
Et / balık ve sebzelerin başrol oynadığı öğle / akşam yemeği için çeşitli seçenekler arasında bir seçim yapıldığında, makarna en son sırada yer alacaktır. Hatta çok kaliteli. Soslu bile. Hatta tüm kurallara göre pişirilir.
Dindarlık hissetmiyorum ve ondan zevk almıyorum. Evet, lezzetli bir şekilde pişirebilirsiniz - ama... makarna çeşitlerinin herhangi biri beni "fetheder" - hayır, böyle bir şey fark etmem. Ve makarnayı "pekala, evet, onlara nasıl makarna derseniz deyin", pesto'yu "pekala, evet, sos ünlü gibi görünüyor, ama size bir sır vereceğim - pek çok insan tanıyorum. beğenmedim."
Dahası, şunu söyleyeceğim, bir şüphem var - dünya çapında makarna sevgisi, bu çoğunlukla ürünün değil, pazarlamacıların değeridir. Ve örneğin, sevdiğimiz makarna gibi ifadeler "programlanmıştır".
Ve sorum şu - programlanmamış olan çoğumuz var mı?